top of page

Chile - Pichilemu

  • Yazarın fotoğrafı: Ümit Nuri ACAR
    Ümit Nuri ACAR
  • 9 Kas 2021
  • 2 dakikada okunur

Küçükken bir şeker vardi o zamandan hatırlıyorum ocaliptus kokusunu. Hiç aklımın ucundan geçmezdi ocaliptus ormanlarından geçeceğim. San Antonio'dan sonra yolculuga Pichilemu'ya doğru devam ediyoruz. Rotamız biraz sahilden ve biraz da dağlardan olacak sekilde düzenledik ki yolda ormanların arasında çok daha rahat yolculuk yapabilelim. Rahat yolculuktan kastimiz daha az araç trafigine maruz kalarak daha çok dogal alanlarda temiz havada yolculuk yapmak.Pasifik okyanus sahiline ocaliptus ormanlarından indiğimizde uzun büyük bir sahille karsilasmistik. Bu sahilleri görünce akdenizin ve Ege'nin sahilerini düşündüm ister istemez, çok daha uzun daha büyük bir sahil ve daha hırçın daha güçlü dalgalar, nazik degil. Okyanus küçük nazli hayvanlar için belki çok zor olabilir ama elbette vardır, helle ki yüzmek ve deniz diye bildiğimiz o narin nezaketen cok daha farklı. Belli yüzmek için degil ama surf için olabilir. Bu düşünceler icinde denizi izlerken aklıma Santiago'da arkadaşların beni sahile daveti uzerine sahile gittimiz gün geldi. Sahile gidelim dediklerinde ben yüzme şortu havlusu felan almışken büyük bir şokla karşılaşmıştım. Sahile gidelim derken genelde chile ve peru da insanlar ya surf yapmaya ya da sahile gidip güneşlenirken bir şeyler içmeyi kast ediyor. Bisikletlerimizi gömülü olan sahil kumlarindan çıkartıp tekrar dağlara tirmanmaya devam ettik.


ree

ree

ree



Yol üzerinde bir çok arkadaşlığımız olur yeni insanlarla, gezginlerle bisikletle veya bisikletiz bir çevre ediniyor insan. Bazen bir merhaba üzerinden kocaman bir dostluğa bazen karşılıklı dosthane selamlaşmadan bir hatıraya binbir çeşit dostluklar. Yolda ilk karşılaştığımız kişiyi bir sahil tepesini tırmanırken karşılaşacağımız hiç aklımın ucundan geçmezdi. Tam sahilden gözle görünmeyecek kadar uzaklaşmışken bir bike packing bisikletiyle birini gördüm ama tam da emin olamadim heralde 300m ya var ya yoktur yüksekliğimiz ama rota cok tenha ve neredeyse yol yok. Gözlerimi ovuşturdum ve tekrar baktığımda daha da hızlı bir sekilde bize doğru geliyordu. Babami beklemeye başladım ve ellerimin titrediğini hatırlıyorum. Anlamsiz garip birden ve sebepsiz gelen mutluluklar için yolculuk yapıyoruz diyorum bazen kendi kendime. Bu da o mutluluklardan biriydi iste. Durdu bir Rus olduğunu ve ushuaia'dan geldiğini alaskaya gittini öğrendikten sonra hepten akıl sağlığımı yitirmiştim. Hatıra olarak bir kac fotoğraf sonrası yollarımız devam ettik. Her aklıma geldiğinde gülerim ve sebepsiz bir mutluluk sarar beni.


ree


Az kaldı Pichilemu'ya. Burasi surf tutkunlarının uğrak yerlerinden birisi. Sarp kayalik bir sahili var lakin açıklarda göz alabildiğine uzun geniş dalgalar insan boyunun üç dört katı kadar yükselebiliyormuş. Yılın belli dönemlerinde surf festivalleri de olduğunu söylemişti couchsurfing üzerinde tanıştığımız ve hostelinde bizi ağırlayan Jose. Cok sevimli sahil kasabası ve baya bildiğin turistlik bir yer. Bir kaç arkadaşla çıkıp dolaşacak kadar zamanimiz oldu babamla. Yerel halk yoğunluklu olarak orman ve ocaliptus ağaçları üzerinden geçimini sağlıyormuş tabi turizmle birlikte biraz daha iş olanakları genişlemiş ama genel olaran hayatın pahalılıgından ve gelir adaletsizliğiden dert yanıyordu insanlar. Bu güzel kasabayı arkamızda bırakıp yola devam etmeden önce yanımızda getirdigimiz Anadoludaya ait ney ve cura ile kendimizde birseyler çalıyoruz kaldığımız hosteldeki insanlara ve bu güzel hatıralarla birlikte yola devam.


ree


ree

ree

 
 
 

Yorumlar


Featured Posts
Henüz bu dilde yayınlanmış bir yazı yok
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Recent Posts
Search By Tags
Follow Us
  • LinkedIn Social Icon
  • Instagram Social Icon
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
Follow Us
  • LinkedIn Sosyal Simge
  • Instagram
  • Facebook Sosyal Simge
  • Twitter Classic
bottom of page