EL CHALTEN
- Ümit Nuri ACAR
- 14 Ağu 2024
- 2 dakikada okunur
El chalten'e hayatımda ilk defa gideceğim. Patagonia bölgesine 3 defa farklı zamanlarda gelmeme rağmen hiç ugrayamadıgım küçük bir turistik Patagonia kasabası. Arjantinliller buraya trekking'in merkezi diyorlar ve hakları da var. İoverlander üzerinden kasabaya girmeden önce bir bakış noktasında güneşin doğumunu kesinlikle izlemelisiniz notuyla eklenmis bir kamp yeri buluyorum. Baya bir tırmanış yapmam gerekiyor oraya ulaşana kadar. Kış mevsimindeyiz ve bu mevsimde yokuşlar beni ısıtıyor. Bakış noktasına yaklaşınca hemen kendisini belli ediyor bu inanılmaz dağ. Kendi içerisinde ufak bir buzul adacıgını da barındıran bu dağ içerisinde en az bir hafta durmadan treking yapabileceğiniz ilanilmaz manzaralara sahip rotaları var. Ben öncelikle güneşin nasıl doğduğunu görmek istiyorum. Sehir girişine 5 veya 6 km uzaklıkta bisikletimle ortalığın sakinleşmesini beklerken, fotoğrafçılar, gezginler, yolcular, yerliler, her yerden insanlar belli aralıklarla ziyaret ediyor bu magbeti gören en güzel yerden.

Ortalık sakinleşiyor ve ben çadırımı ufak bir motovan arkasına kuruyorum. Onlar iki alman cift sabah güneşini bekliyorlar. Ufak bir tanışma sonrası motovan kiralayıp Patagonia bölgesini geleceklerini öğreniyorum. Her ne kadar kış olsa da yollar genelde açık oluyor. Güneşin doğuşunu beklemeden uyanıyorum ve 10 dk bile surmeyen bakış noktasına bana eşlik eden bir kaç kişiyle birlikte varıyoruz. Binlerce kez güneş doğmuştur hayatıma ve izlemişimdir bir çok farklı dağ manzarasına karşı. Lakin bu dağ güneşin doğumunu direk görüyor, o eğimle gelen ışık eminim yılın her mevsiminde cok farklı tonlarda olacaktır. Kimi günler turuncunun binbir tonunu, kimi günler sarı ve açık havanın sarı tonlarıyla süsleyecektir. Hele bir at başı gibi sıyrılan tepesine nayif bir şal gibi sarılan ve savrulan bulutlar bu güneşin doğuşuna ayrı bir güzellik katıyor. Benim payıma mor ile başlayan kızıla, kırmızıya hatta kırmızının en deli en doygun en yoğun tonuna kadar giden bir yolculuk düşüyor. Bir ömrümü bu güneş doğumu için yaşadığım hissi bir an olsun beni yanlız bırakmıyor. Kendimi bir ışıkla an ve an boyanan her dakikası ayrı bir heyecan katan bir tablo karşısında buluyorum. Hiç bitmesin istiyorum bu manzara karşısında yaşadığım bu yolculuk.
Tarifsiz bir sarhoşlukla ve yüzümde, içimde heyecan dolu hislerle girmiyorum kasabaya. Burda "la casa de ciclista" diye bilinen daha öncede bahsettiğim uygun fiyatlı bisikleltli gezginlerin kaldığı yere gidip dinleneyim istiyorum. Yorgunum, ama piskolojik olarak kendimi uzun zamandir böylesine motive hissetmemiştim doğrusu. Beni evin sahibi Don Pedro karşılıyor. Bir kaç gün kalıp trekking yapayım sonra yola devam ederim diye düşünüyorum.
Kasaba dediğim gibi bir turistlik merkez, cok pahalı. Çevresinde bir cok trekking rotası var ve bu milli parka giris benim dönemimde ücretsizdi. Kasabada kalmak, yemekler, temel ihtiyaçlar felan cidden pahali. Buna ek olarak Arjantin enflasyonu da benim dönemime denk geldi ve her hafta fiyatlar değişiyor ister istemez. Bir kac günlük dinlenmeden sonra hemen bir haftalık bir yolculuk planlayıp kendimi chile sınırı olan willa O'Higgins'e doğru yola atayım istiyorum. Planladığım kadarıyla Lago De Desierto gölünü son vapurla geçip 5 veya 6 km trekking yolunda sürmem gerekecek. Ona göre kendimi planlayıp yola koyuluyorum.
Comments