top of page

SANTIAGO’DAN YOLA CIKIS

  • Yazarın fotoğrafı: Ümit Nuri ACAR
    Ümit Nuri ACAR
  • 14 Tem 2021
  • 3 dakikada okunur

Öncelikle bisikletle Güney Amerika yolculuğun babamla nasıl başladığından biraz bahsedeyim. Güney Amerika’da Chile’nin başkenti Santiago’da bir bÖncelikle bisikletle Güney Amerika yolculuğun babamla nasıl başladığından biraz bahsedeyim. Güney Amerika’da Chile’nin başkenti Santiago’da bir buçuk yıl çalıştıktan sonra babamla ilerisine dair ne yapacağımı konuşuyorduk. Ben Güney Amerika’yı bisikletle gezebilirim ama bir arkadaşımla kıtayı otostopla hızlıca bir tur atalım sonra bisikletle devam edeceğimi belirtim. Kendisi ben bunları söylerken Tekirdağ’dan Bodrum yolu üzerindeydi veya da bisikletle yaptığı uzun yolculuğun dönüsünde tam olarak zamanı hatırlamıyorum. Sonuç olarak Güney Amerika yolculuğunu neden birlikte gezmiyoruz ki gibi bir soruyla karşılaştık ikimizde ve Neden olmasındı ki?

Ben Lima’da baya büyük bir soyulmanın maddi ve manevi sıkıntılarını daha atamadan babamla Chile’nin başkenti Santiago’da buluşmuştuk. Ben yine otostopla gelmiştim herhâlde üniversitenin 3. Senesinden beri otostopla yolculuk yapmanın her anlamda benim için daha faydalı olduğuna emindim. İnsanları tanımayı, yeni şeyler öğrenmeyi seviyorsanız yolda bunu bulmak daha da heyecan veriyor. Bisikletlerimizi düzenlemiş birkaç gün couchsurfing uygulamasıyla tanıştığımız arkadaşların evinde kalmıştık ve şimdiden emindim bir çok yerel insanlarla kültürel paylaşımlar yasayacağımıza.

Kaldığımız evde “humitas” diye Peru özgü bir yemek yapılıyordu. Ve çok fazla yapıyorduk, yapıyorduk diyorum bende yardım ediyordum. Aslında bu humitasi’i satmak için yapıyorlardı ve bende böylece Santiago’da bazı arkadaşların ismimi çağrışımda bulunduğu söylediği bu Peru’ya özgü yemeğin nasıl yapıldığını bizzat yasama fırsatım olmuştu. Humitas’a dair detayları belki ileride paylaşabilirim.

Yola çıkmak için bir kaç eksiklerimizi tamamladık ve simdi aklımızda imkânsız gibi görünen bir fikir için bisikletle yolculuk yapmaya başlayacaktık. Bu fikrin kendiliğinden oluştu desek yeridir. Öyle bir günde hadi bunu yapalım desek olacak bir şey değil sonuçta. Bisikletle Güney Amerika’yı geçecektik ve yanımızda tasidigimiz Anadolu’ya ait olan cura ve ney müzik aletleriyle kendimizce sadece bir kaç kişiye özel veya bir doğaya karşı, bir dere bir dağ veya bir ormana bu tiniyi hatırlatacak veya hayatlarında ilk defa duymalarını sağlayacaktık. Temelde müziğin evrensel diliyle bir kültürel paylaşım oluşturmak üzerine kurulu bisikletle devam edilen bir yolculuk. Kıta genelinde insanların bu müzik aletlerinden ve bu müzik aletlerin taşıdığı kültürel fikir ve düşüncelerden haberdar değiller. Tipki bizim de bu kıtaya ait yerel ve bölgesel müzik aletlerine ve tasdikleri fikirlere bir haber olmadığımız gibi. uçuk yıl çalıştıktan sonra babamla ilerisine dair ne yapacağımı konuşuyorduk. Ben Güney Amerika’yı bisikletle gezebilirim ama bir arkadaşımla kıtayı otostopla hızlıca bir tur atalım sonra bisikletle devam edeceğimi belirtim. Kendisi ben bunları söylerken Tekirdağ’dan Bodrum yolu üzerindeydi veya da bisikletle yaptığı uzun yolculuğun dönüsünde tam olarak zamanı hatırlamıyorum. Sonuç olarak Güney Amerika yolculuğunu neden birlikte gezmiyoruz ki gibi bir soruyla karşılaştık ikimizde ve Neden olmasındı ki?

Ben Lima’da baya büyük bir soyulmanın maddi ve manevi sıkıntılarını daha atamadan babamla Chile’nin başkenti Santiago’da buluşmuştuk. Ben yine otostopla gelmiştim herhâlde üniversitenin 3. Senesinden beri otostopla yolculuk yapmanın her anlamda benim için daha faydalı olduğuna emindim. İnsanları tanımayı, yeni şeyler öğrenmeyi seviyorsanız yolda bunu bulmak daha da heyecan veriyor. Bisikletlerimizi düzenlemiş birkaç gün couchsurfing uygulamasıyla tanıştığımız arkadaşların evinde kalmıştık ve şimdiden emindim bir çok yerel insanlarla kültürel paylaşımlar yasayacağımıza.

Kaldığımız evde “humitas” diye Peru özgü bir yemek yapılıyordu. Ve çok fazla yapıyorduk, yapıyorduk diyorum bende yardım ediyordum. Aslında bu humitasi’i satmak için yapıyorlardı ve bende böylece Santiago’da bazı arkadaşların ismimi çağrışımda bulunduğu söylediği bu Peru’ya özgü yemeğin nasıl yapıldığını bizzat yasama fırsatım olmuştu. Humitas’a dair detayları belki ileride paylaşabilirim.

Yola çıkmak için bir kaç eksiklerimizi tamamladık ve simdi aklımızda imkânsız gibi görünen bir fikir için bisikletle yolculuk yapmaya başlayacaktık. Bu fikrin kendiliğinden oluştu desek yeridir. Öyle bir günde hadi bunu yapalım desek olacak bir şey değil sonuçta. Bisikletle Güney Amerika’yı geçecektik ve yanımızda tasidigimiz Anadolu’ya ait olan cura ve ney müzik aletleriyle kendimizce sadece bir kaç kişiye özel veya bir doğaya karşı, bir dere bir dağ veya bir ormana bu tiniyi hatırlatacak veya hayatlarında ilk defa duymalarını sağlayacaktık. Temelde müziğin evrensel diliyle bir kültürel paylaşım oluşturmak üzerine kurulu bisikletle devam edilen bir yolculuk. Kıta genelinde insanların bu müzik aletlerinden ve bu müzik aletlerin taşıdığı kültürel fikir ve düşüncelerden haberdar değiller. Tipki bizim de bu kıtaya ait yerel ve bölgesel müzik aletlerine ve tasdikleri fikirlere bir haber olmadığımız gibi.




 
 
 

Comentários


Featured Posts
Henüz bu dilde yayınlanmış bir yazı yok
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Recent Posts
Search By Tags
Follow Us
  • LinkedIn Social Icon
  • Instagram Social Icon
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
Follow Us
  • LinkedIn Sosyal Simge
  • Instagram
  • Facebook Sosyal Simge
  • Twitter Classic
bottom of page